TBMM Başkanvekili Karaca’dan Halk TV çıkışı: Tarih yazacak

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun ‘atanmış bilirkişi’ diye tanımladığı ve CHP’ye yönelik davaların verildiğini söylediği bilirkişiye cevap hakkı tanıdığı için gazeteci Barış Pehlivan, söz konusu yayının yapıldığı programın moderatörü Seda Selek, Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker, Halk TV Programlar Müdürü Kürşad Oğuz ve Halk TV genel yayın yönetmeni Suat Toktaş gözaltına alınmıştı.

Barış Pehlivan, Seda Selek, Serhan Asker ve Kürşad Oğuz adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken Suat Toktaş tutuklandı.

TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, Halk TV’ye ziyarette bulundu. Karaca, gözaltına bulunup adli kontrolle serbest bırakılan Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker ve kanalın değerli basın emekçileriyle dayanışma mesajı paylaştı.

“Halk TV ailesinin değerli basın emekçileriyle dayanışma ve destek duygularımızı paylaştık.” diyen Karaca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Halk TV’ye ziyarette bulunduk. Milletvekillerimiz Jale Nur Süllü, Türkan Elçi, Mehmet Güzelmansur, Servet Mullaoğlu, Nail Çiler ve gazeteci Fikret Bila ile birlikte Halk TV Ankara Bürosu’nda, gözaltına alınan ve adli kontrolle serbest bırakılan Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker ve Halk TV ailesinin değerli basın emekçileriyle dayanışma ve destek duygularımızı paylaştık.

​​​​​​​“SUAT TOKTAŞ’IN TUTUKLANMASI TOPYEKÜN BİR GÖZDAĞIDIR”

Bugün, gazetecilik mesleği bir kez daha ağır bir baskı ve sindirme dalgasıyla karşı karşıya… Halkın haber alma hakkını savunan, bağımsız gazeteciliğin onurunu koruyan her kalem, bugün hukuki ablukayla sınanıyor. Suat Toktaş’ın tutuklanması da bu bağlamda bireysel hukuki süreç değil, topyekün bir gözdağıdır. Bu; halkı gerçeklerden koparma ve eleştirel düşünceyi boğma girişimidir.

​​​​​​​“HALK TV SADECE BİR TELEVİZYON KANALI DEĞİL, HAKİKATİN VİCDANIDIR”

Halk TV’ye yönelen bu baskılar da yalnızca bir medya kuruluşunu hedef almıyor, hakikatin kamusal alanını daraltmaya, yurttaşın bilgiyle kurduğu bağı koparmaya çalışıyor. Halk TV, bugün sadece bir televizyon kanalı değil, hakikatin vicdanıdır. Susturulmak istenen sadece bir haber mecrası değil, toplumun bilme hakkıdır. Tarih, bu günleri yazacaktır; ancak hangi kalemle yazılacağını, baskıya direnenlerin cesareti belirleyecektir.”